Yerli Yazarlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yerli Yazarlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Eylül 2019 Çarşamba

BAZI SIRLAR TEK KİŞİLİKTİR - ERDAL DEMİRKIRAN

 YÜKSEK DÜNYA MEDENİYETİ için her karış toprağınıza talibim itiraz etmeyin! 
 - ALBAY

İsim : Bazı Sırlar Tek Kişiliktir
Yazar : Erdal DEMİRKIRAN
Sayfa : 196
Yayın Evi : Kashna Kitap Ağacı

***
Herkese Merhaba. 
Uzun aralıklarla saçma yazılar yazdığımın farkındayım ama bu defa farklı olacak. Çok sevdiğim bir yazarın son aldığım kitabını okuyunca kendimi tutamadım.
Erdal Demirkıran ile ilk karşılaşmam çok tesadüfi oldu. Yıl 2007 falan sanırım. Bursa ya taşınıyoruz. Babamı zorla soktuğum ilçemizdeki kitapçıda gözüme çarpmıştı "Yerim Seni ÖSS". O zamanlar ÖSS hayal bende. Ortaokul terkim. Neyse efendim illa da al dedim babama. Okumayı seviyorum ya hep klasik yada tarihimizi içeren romanlardan sonra bir farklılık olsun istiyorum. Kırmadı aldı sağ olsun. Kitap öyle tuhafıma gitmişti ki. Köşede üçgen şeklinde bir kesik...
 Havalı havalı yola koyuldum. Tabi kitabı çok sevdim. Her şeye karşı İlk kez o kadar esprili bir yaklaşıma şahit oluyordum okudukça.
 Belki defalarca okudum okudum okudum
. Bir süre sonra o köşedeki boşluğun aslında boş olmadığını öğrendim. Ne kadar acı bir şeydir ki, meraklı ellerce açılan kitap jelatinleri hevesli okurlar için bir üzücü olabiliyor.
Gel zaman git zaman ben şehirde kendi kitaplığımın ilk temellerini atarken bir yandan da açık öğretim lisesine kayıt olmuştum. Büyük bir stres ile girdiğim Sınavlardan önce bir doz Yerim Seni ÖSS alıyordum ve dünyanın sonu olmayacağının bilinciyle huzurla gidiyordum. Zaman ilerledikçe benim için yeni olan kitaplarını da aldım. Uyku sevmeyen biri olan benim için Sadece Aptallar 8 Saat Uyur kitabı adıyla bile bir gurur kaynağıdır mesela.
 Bu arada zaman hızla ilerliyordu. Yıl 2014, Her sene gitmeye çalıştığım Tüyap kitap fuarında gördüğüm birkaç yazardan sonra alık alık dolanırken hareketli bir kalabalık dikkatimi çekti. Ne ola ki derken bir de ne göreyim Erdal Demirkıran.... Nasıl çığlık attım nasıl koştum ben hatırlamıyorum ama yanımdaki arkadaşım çok iyi hatırlıyor olmalı. Kendisini çok fena sürüklemişim sanırım. Neyse efendım bende sıraya girdim. Elimde Cehennemin Dibine Git  kitabi, merakla sıramın gelmesini bekliyorum. 
Bu arada dikkatimi çeken ilk şey şu oldu. Fuarda neredeyse 10 yazar gördüm . Hepsi bir masa arkasında oturmuş yorgun bitkin bir görüntü ile imza dağıtırken Erdal Demirkıran masanın bu tarafında, birebir diyaloga giriyor ve enerjik bir şekilde hemen hemen herkes ile hoş bir sohbet içerisinde. Yazar bu bee *_* dedim. Kaç kitap yazarsa yazsın bizden biri. Mutluluk ve gurur karışımı bir edayla sıranın bana gelmesini bekledim. Ve nihayet sıram geldi. Sanki benden önce ki onlarca kişi yokmuş da ilk benle konuşuyomuş gibi bir enerji ile ismimi ne yaptığımı sordu. O sıra üniversite ilk sınıfım gururla öğrenci dedim bölüm sosyoloji. "Geleceğin en akıllı sosyoloğuna.." diyerek imzaladı kitabımı. Ben nasıl mutlu, ben nasıl Mesut anlatamam. Oradan bulutların üzerinde ayrıldım.
 Bir kaç yıl daha geçti ve utançla söylüyorum ki, ben okumayı bırakmadım ama okulu bıraktım. O motive edici sözlere rağmen ben yapamadım. >_< 
 Neyse dramatize etmenin alemi yok sanırım.  
Kitabımızın konusundan önce tasarımına biraz değinmek istiyorum. Kitabı elinize aldığınız andan itibaren başlamış oluyorsunuz. Herhangi bir kapak görseli bulunmamakta. Buda onu ilk ve tek kapaksız kitap yapıyor. Üstad Dünyanın en zeki adamı olunca her kitapta yeni ve bambaşka şeylerle karşılaşmak kaçınılmaz oluyor tabi.
3B formatında yazıldığı için de tamamen kitabın içerisinde, diyalogları duyarak okuyorsunuz.

Bazı Sırlar Tek Kişiliktir dikkat üzerine işlenmiş en güzel hikayelerden biri olmuş. Asker olma hayaliyle tutuşan ama olamayan bir babanın oğlunun adını Albay koymasıyla başlıyor hikaye . Çok dikkatli ve iyi bir kadın olan annesinin küçük yaştaki vefatıyla babasının disiplin anlayışına kalan küçük Albayın merakı gökyüzünedir. İçine attığı ve zaman buldukça ilgilendiği gökyüzü ona inanılmaz bir sır verecektir. Kanzola devlet başkanı oluşu da sırrı için kilit nokta olacaktır. Zaman zaman 'ne yapıyor bu adam' şeklinde düşünsem de final gerçekten sarsıcıydı. Detaya girme taraftarı değilim. Zaten topu topu 196 sayfa.. Alın okuyun efenim. pişman olmayacaksınız.
Herkese Keyifli Günler.. ^^


"Toprağın Kıymetini Bilenlere.."


Puanım:




16 Eylül 2015 Çarşamba

KÜÇÜK HIRSIZ - SENA YAVUZ

Yazar : Sena Yavuz
Sayfa : 416
Yayın evi : Martı Yayınları
Tür : Macera, Günümüz Aşk

*****
 O gün bitirdiğim birkaç şeyden biri 'Küçük Hırsız' kitabı. (Diğeri iş hayatım. Ne siz sorun ne ben anlatmaya başlayayım >_< ) 
Okuduğum ilk Wattpad kitabı olarak ne beklemem gerektiğini bilmeden başladım sayılır. Malum son dönemde oldukça büyük bir eğilim var. Seveni olduğu kadar eleştireni de var ve neredeyse her yayın evinden çıkan tazecik bir yazar var.  ^_^ Hepsinin ortak noktası Wattpad. Bence çok büyük bir şans. Hiçbir zaman yazar olabilecek kapasitem olmadı ama harika kitaplar yazan dostlarım oldu. Onların da bu şansı yakalaması, yazdıklarının değer bulması beni çok mutlu ediyor. (: 

"Ve kötü olan, prensese aşık olur.
Bizim hikâye fazlasıyla değişik."

Azra için hayatın onu mecbur bıraktığı şeylerden biridir hırsızlık. Hasta olan babaannesine hissettirmeden okulu bırakmış ve geçinebilmek için orada burada çalışmaya başlamıştır. Bir grup 'zengin züppe' tarafından işinden de olunca ilaç parası için alışkanlık haline getirdiği ödünç alma oyununa başvurur.  Yaşıtı olan ama dert tasa bilmeden gülümseyen o genç bu yüzden hedefi olmuştur. Yaşadıklarının hıncını almak ve kendince bir Robin Hood olmak. Farkında olmadığı şey ise o gencin, Ekin'in elinden kurtulamayacak, hatta onun sayesinde hayatının tamamen değişecek olmasıdır.
Hayatına sihirli değnekle dokunulan bir hırsız için neler değişecek ve bu değişim onun için nelere mal olacak?.  
"Bu hikayede mutlu son yok." 
Ama Anıl vaar.!! Ben bu kötü karaktere bayıldım. *_* Çok cool ^^ Onun bölümleri zevkle okudum. Hatta bırak Ekin'i. Orada Anıl varken Ekin de kim? demiş bile olabilirim. Kısaca #TeamAnıl *_*
Son olarak hikayede farkına vardığım bazı noktalara değineyim. Yazarımız bir hayli KDrama izliyor sanırım. Nereden, hangi diziden esinlendiği, o kısımlara geldiğim anda dudaklarımdan dökülüverdi :D Tabi ki kendi cümleleriyle harmanlayarak anlatmış. Bu yüzden göze batmıyor hatta kitaba yakıştığını bile söyleyebilirim. (:
Herkese Keyifli Günler ^^

Puanım:


29 Ağustos 2014 Cuma

SERAFİNA - MİNE DURAN

" O güne kadar çocuk gibi yaşamamışsınız. Meme emmemiş, kucağa alınmamışsınız. Sevgiyi bilmemiş, sevilmemişsiniz hiç. Başınız okşanmamış, sevindirmemiş sizi hiç kimse. Öpmekten, öpülmekten bihaber gelmişsiniz bu yaşa. Gök gürültüsünden korktuğunuzda sığınacak kucak bulamamışsınız. Kimsesizlik denirdi düpedüz bunun adına. "
Yazar : Mine Duran
Yayın Evi : Altın Bilek Yayınları
Sayfa Sayısı : 261
Tür : Edebiyat, Roman
****
 Okurken zaman nasıl aktı bilmiyorum. Hayrete düştüğüm tanımlar ve karakterlerle süslenmiş bir kitaptı. Her bölümde ayrı bir heyecanla çevirdim sayfaları. Bazı yerlerde 'ne oluyo la O.o ben nerdeyim' misali hislere kapılsam da bu okuma aşkımı körüklemekten başka bir işe yaramadı. 
Kısacası çok sevdimm ^^
Rusya da işlerin sarpa sarmasıyla, karısı ve en küçük kızını alıp Karadeniz üzerinden Türkiye'ye sığınan bir askeri doktor. 
Arkada bıraktığı 3 küçük kızının acısını atlatamayan, acıları katlayarak yok olan bir eş ve hayattaki tek amacı ailesi saydığı insanlara hizmet etmek olan bir dadı. 
Eşinin trajik ölümüyle kendini karamsarlığa bırakan Nicholei bey ardına bakmadan gittiğinde , küçük kızını dadı Anfisa'ya emanet etmişti. Dadı onu, kendince olabilecek en iyi şekilde büyüttü ama bir şey eksikti; Sevgi... 
Sevgisiz ve garip hikayelerle büyüyen bir genç kızın kendi zihninde kurduğu yeni dünyasında, ona yapılan hiçbir kötülük cezasız kalmıyordu.. 
İki dünyası birbirine karıştığında bunu durdurabilecek hiç kimse olmayacaktı..
Gerçekten ürkütücü ve kendine bağlayıcı bir eser.
Keyifli okumalar (:

Puanım:


9 Haziran 2014 Pazartesi

PİRİ REİS'İN SIRRI - CENK KAYAKUŞ

"Şans, tesadüflerden ilham alan bir şairdir. Bize de yazdığı dizeler arasında kaybolmak düşüyor sadece..."

Yazar : Cenk Kayakuş
Eser Alt Başlık : Bir Hakan Geda Macerası
Yayın Evi : Altın Bilek Yayınları
Tür : Macera, Gerilim
Sayfa Sayısı : 398

***
Geçmişin ve günümüzün harmanlandığı birkaç kitap okumuştum. Bazıları çok sıkıcıydı, hatta kara listemde olanlar bile var.. Bazılarıda ise eh işte, olayı anlamaya çalışırken birazcık bocalamış olsam da hikayeleri güzeldi.
 Piri Reis'in sırrı da başlarda o tarz kitapları anımsattı ve giriş kısmındaki açıklamalar, detaylar beni biraz yordu. Ama kısa sürede hikayenin akışına kapıldım ve bambaşka bir macerada buldum kendimi.. 
Birçok hayat hikayesi ve onlarca duygu bir aradaydı. 



Piri Reis'in haritaları üzerinde araştırma yaparak, kayıp 20 yılı üzerine teorik kitaplar yazan Fikret Mansur bir gün esrarengiz bir biçimde kaçırılır.  
Öte yandan, Piri Reis'in son ikametgahı olan Kilitbahir'de restorasyon işlemleri sırasında bir keşif yapılır. Bulunan belgeler incelenmek için Hakan Geda'nın da içinde olduğu arkeoloji ekibine gönderilir. 

  Piri Reis, o haritalarla ne anlatmak istemiştir ve satırlara saklanmış sır nedir? Hakan ve ekibi sırrı çözebilmek için, konu hakkında bilgisi olabilecek herkesi toplarlar ama en çok ihtiyaç duydukları ismin, yani Fikret'in kaçırılmış olduğunu öğrenirler. Bağlantıyı kurabilmek ve kayıp profesörü bulabilmek adına kendilerini büyük bir maceranın kollarına atarlar.
Diğer tarafta, denizin millerce ötesinde, içinde milyonerlerin bulunduğu dev transatlantik Somalili korsanlar tarafından soyulup esir alınır. Korsanların bunu yaparken ki amaçlarının ne olduğuna ise çok şaşıracaksınız. 
Birçok farklı konunun aynı döngüde olması kafamı karıştırsa da, sonu çok güzel bağlanmıştı. Her şey, tüm olaylar örgüsü, bir zincirin halkaları gibi ardı ardına dizildi ve buluştu. Bu yönünü çok sevdim.  Bir Hakan Geda macerası içinde olmak muhteşemdi. Okudukça hayrete düşeceğiniz satırlar sizi bekliyor diyebilirim. ^^

***
Buda kitapta bahsi geçen Kilitbahir Kalesi. Tarih içerikli romanlar okumayı sevme nedenlerimden birisi de bu sanırım. Bana bilmediğim şeyleri, farkında olmadığım güzellikleri gösteriyor. Mimarisi gerçekten muhteşem *_*



Keyifli okumalar ^^ 

Puanım: