6 Eylül 2017 Çarşamba

Magic Kyun! Renaissance

 Anime : Magic Kyun! Renaissance
Ülke : Japonya
Bölüm Sayısı : 13 Bölüm
Tür : Büyü, Müzik, Romantizm, Okul
*****
 Sanatın sihir olduğu bir dünya düşünün. Bu dünyada sanatları sayesinde parıltı saçan kişilere Arista deniyor. Hoshinomori Özel Sihir Sanatları Lisesi'nde, birbirinden farklı yeteneklerdeki onlarca Arista, parıltıları yani saçtıkları Arte ışığı ile insanları mutlu etmek için eğitim alıyorlar. 
Kohana Aigasaki adlı yeni öğrenci de bu okula transfer olur. Ama kimsenin bilmediği şey Kohana'nın henüz Arte ışığına sahip olmamasıdır. Annesinin mükemmel parıltısının benzerini yapmak için ne kadar uğraş verse de sonuç elde edemez. 
 Okulun en iyi Aristası olan altı erkekle birlikte Kohana da Okulda Her yıl düzenlenen Hoshinomori Festa kültür festivalinde düzenleme komitesine alınır. Etkinlik için önlerinde 100 günleri olsa da, kömite üyelerinden 5'i katılmaya hiç hevesli değillerdir. Kohana her birini ikna etmeye çalışırken hem kendi Arte ışığını keşfedecek, hemde onların içlerinde ki gerçek Arte ışığının ortaya çıkmasını sağlayacaktır. 
*****
Uzun süredir yeni bir Anime izlememiştim. Aslında durup durup Kaichou Wa Maid Sama yı tekrar izliyorum. Tesadüfen denk geldiğim Magic Kyun! Renaissance gerçekten eğlenceliydi. Kohana ve altı yaverini çok sevdim. ^^ Her karakter çok eğlenceliydi. (:
Ichijoji Teika'nın lakabı olan Krala layık hareketleri ve kuralcılığı bir yana saçtığı arte ışığı,

Aoi Suminomiya'nın dünya yıkılsa bile kaplumbağa hızında hareket edişi,

 Rintaro Tatewaki nin sürekli birşeyler pişirip Monet Tsukushi ye yedirmeye çalışması,

Monet Tsukushi nin kendini beğenmiş halleri,

Louis Anjo nun he olayı seksi oluşuna bağlayışı :D


  Kanato Hibiki nin pozitif ve sevimli kişiliği gerçekten çok güzeldi ^^
 İzlerken çok eğlendiğim bir animeydi. Umarım sizde seversiniz (:


Animeyi izlemek için Buraya Tıklayabilirsiniz!  
Herkese Keyifli Günler (:
 

31 Ağustos 2017 Perşembe

KARA MELEK - LINDA HOWARD

" Bir çok kez çok yakından ve bizzat ölümü görmüştü.Ve çoğu zaman sebebi kendisiydi. Geçiş hızlıydı, bir göz kırpışı, bir kurşunun uçuşu ve hepsi bu: ışıklar söndü. Büyük olay değildi."
 Orjinal Adı : Death Angel
Yazar : Linda Howard
Sayfa : 386
Yayın evi : Martı Yayınları
Çeviri : Sonat Ece Kaya
Tür : Polisiye, Gerilim, Aşk
*****
Rafael Salinas, FBİ 'ın sürekli takip ettiği bir uyuşturucu kaçakçısı ve kirli işler yapan bir adamdır. Tuttuğu kiralık katille olan buluşmasına aptal olarak gördüğü sarışın kız arkadaşını da götürür, Daha doğrusu adamı en güvenli yer olarak gördüğü evinde görüşmeye çağırmıştır. Esrarengiz bir adam olan seri katil işinin uzmanıdır ve Salinas, istediği şeyi ondan baskasının yapamayacağının farkındadır. Adam, Salinas'ın teklifi olan yüklü miktardaki prim yerine, kız arkadaşıyla birlikte olmak istediğini söyler. Sahip oldukları konusunda paylaşımcı biri olmayan Salinasin'ın hayır diyeceğine inanan Drea ise beklemediği bir cevapla karşılaşır. Rafael onu evde katille yalnız bırakarak gitmiştir..
Küçük yaşta hazmedemediği olaylar Drea'nın erkeklere olan güvenini kökünden sarsmıştır. Erkekler onun için sadece para kaynağıdır. Ve Rafael, onun canını yaktığında tahmin etmediği bir şekilde karşılık bulacaktır. 
Bir katil, bir hırsız ve bir uyuşturucu satıcısının dahil olduğu bu oyunda, takipte olan FBI'ın bile farkına varamayacağı işler dönecek ve zeki bir kadının neler yapabildiği gözler önüne serilecek. Harika bir kovalamaca ve kesilmeyen aksiyon. Drea'nın yaşadığı olaylar sonrası, ona sunulan ikinci şansını değerlendirmesi için önünde bambaşka kapılar açılacak ve birileri her adımının arkasında olacak..
Polisiye romanları daha sık okumalıyım sanırım. Kara Melek kitaplığımın bir çok sakini gibi uzun süredir orada beklemekteydi. Raftaki bekleyişi yetmemiş olacak ki, okuduktan sonra kaydettiğim yorumu üç sene de taslakta bekleterek yeni bir rekor kırdım. (:
Seyahate çıkarken yanıma aldığım kitabı bir çırpıda okudum. O kadar iyi bir yol arkadaşıydı ki, zamanı ve o koca yolu kısacıkmış gibi gösterdi. Linda Howard'ı ve okuduğum bu yeni türdeki romanı gerçekten sevdim. Polisiye, fantastik, aşk ve gerilimin harmanlandığı harika bir eserdi. 
Herkese Keyifli Günler ^^

Puanım :


23 Temmuz 2017 Pazar

KÜL - SHANI PETROFF & DARCI MANLEY (Okuyan Kızlar Kulübü Distopya Etkinliği)

" Kaderin armağanı, tehlikeli bir sorumluluktur. Geleceğin gücüyle birlikte gelir."
Orjinal Adı : Ash
Yazar : Shani Petroff, Darci Manley
Tür : Fantastik, Distopya
Sayfa : 464
YayınEvi : Novella Dinamik
Çeviri : Tuba Özkat

Seri : Destined
*****

Doğduğumuz anda tayin edilen bir kaderimiz olsaydı? Seçme şansımızın olmadığı ve belirlenen zamanda, belirlenen şekilde yerine getirmek zorunda olduğumuz bir görev için yaşıyor olsaydık. Görevimizi geciktirdiğimiz ilk saniyede sınıf farkı gözetmeksizin ölümle cezalandırılacağımızı bilseydik? 
Düşüncesi bile çok zor değil mi?
Peki, böyle bir Dünya'ya 'Kül' sayesinde adım atmaya ne dersiniz?
Dünya, Büyük bir salgında nufusunun yüzde doksanını çok kısa sürede kaybettikten sonra, yönetim insanların kaderini doğdukları ilk 45 dakikada tayin ederek yeni bir sistem oluşturur. Halka sisteminde insanlar renklerle sınıflandırılır. 
   Merkezdeki ve en önemli renk Mordur. Her konuda ayrıcalıklıdırlar ve diğer renklerden üstündürler. Kırmızı, Yeşil, Sarı, Kahverengi, Barut rengi ve Kül rengi diğer halkaları oluşturur. Herkesin yerine getirmesi gereken bir kaderi vardır. Bazen bir yolu karşıya geçmek, bazen de sadece ölmek.
 Morların gözdesi olan Madden'in görevi geleceğin en genç yediler bakanı olmakken, Kül halkasından olan Dax'ın kayıtlara geçmiş bir kaderi bile yoktur. Kaderi olmayanlara Renksizler adı verilir. 
Dax'ın ağabeyi Aldan'in kader gününde yaşananlar bu ikiliyi, Dax ve Madden'i birbirine bağlayan olayları ve büyük bir kargaşayı da beraberinde getirecektir...  

*****  
Dikkat çekici konusu ve güzel tasarımı sayesinde kitabı çok merak ediyordum. Ama İtiraf etmek gerekirse kitabın ilk yüz sayfası bitmek bilmedi. >_<  Konuya odaklanmakta ve anlamakta biraz zorlandım.. Ne zaman bir hareketlilik olacak? Esas konu ne zaman gün yüzüne çıkacak diye sabırsızlandım. Sonraki sayfalarda beklediğimdende iyi bir olay örgüsüyle karşılaştım ve kitabın nasıl bittiğini fark etmedim. 
Son sayfayı okuduktan sonra yaptığım ilk şey 'Morotesi' isimli ikinci kitabı aramak oldu ama maalesef kendisi henüz ortalarda yok. :/
En kısa sürede elimizde olması temennisiyle yazıma son verirkene, beni etkinliklerine davet eden Okuyan Kızlar Kulübüne teşekkür eder gözlerinden hunharca öperim. Gülen iblis ifadesi

Herkese Keyifli Günler (:
 Puanım : 

11 Şubat 2017 Cumartesi

THANATOS - LARISSA IONE

Tek yapabildiği Ölüm'e bakmaktı. Gerçekten, Ölüm tam karşısında duruyordu!..

Orjinal Adı : Lethal Rider
Yazar : Larissa  Ione
Tür :  Paranormal, Günümüz Aşk, Yetişkin
Sayfa : 506
Yayın evi : Arunas Yayıncılık
Çeviri : Gül Melis Taze
Seri : 
1 : Ares
2 : Limos
3 : Thanatos
4 : Raseph
****
Herkese Merhaba 😊
Uzun, gerçekten uzun bir aradan sonra yeniden bir şeyler yazmaya çalışmak tuhaf hissettiriyor. Bir araya getiremediğim kelimeler, saçma sapan yerlerden bana sırıtıyor sanki.  Tüm çabalarımı Kuzey Işıkları blogunun tatlı sahibesine borçluyum. Minnak tehdidi bir hayli işe yaradı :D Umarım devamını da getirebilirim. ^^

Mahşerin Dört Atlısı serisinin bir kitabı daha bitti ve ben resmen çığlık attım. Neden bu kadar az nedennnn... Nasıl biterrr...(bu arada sayfa sayısına dikkat!) Alıştığımın aksine ek bölüm de yoktu zaten. 
Neden yok. -_-
Okurken gözümde canlanan savaş sahneleri (Ah o sahneler.. Reaver abi sen neler yaptın yaa).. Her biri soluksuzca izlenen film etkisi bıraktı bende. Hala da çıkabilmiş değilim. 
Resmen okurken şekilden şekle girdim. Hem satırları su gibi içip hem de bitirmemeye çalışmak çok zordu. Efsaneye fazla ara vermeden okumuş olsamda (Çünkü 'Limos' tam yerinde bitmişti *_* )  yorum bu güne kısmetmiş. (Kaç sene sonra yazdığım önemli mi ki? 😇 )
Evet 'Ölüm' beklenenden fazlasıydı, hemde ölümcül bir fazlalık. *_* Yakışıklı, etkileyici ve sert görüntüsünün altında sakladığı yumuşacık bir kalp olan Thanatos'u tanımadan, hikayesine ortak olmadan daha fazla duramazdım. Evet az önce diğer adı 'Ölüm' olan, atlıların en korkutucusundan, Thanatos'tan bahsettim. Tüm şiddeti, öldürme arzusu hayatının kadınını tanıyıncaya kadardı. Regan!.. 
Than, tam 9 ay cehennem köpeğinin uyuşturucu etkisiyle yattıktan ve sınırsızca alışveriş kanalları izleyerek milyonlarca 10 kg bal 100 tl ( :P ) kampanyasını kaçırdıktan sonra, Hades abimizin de yardımıyla Ares'in evinden kaçar. İşte şimdi intikam vaktidir. Hem kendini oyuna getirerek bekaretini(!) alan ve mührünü riske sokarak kıyametin yaklaşmasını hızlandıran kadından, hem de onu aylarca yatağa mahkum eden en yakınlarından, kardeşlerinden.. 
Ölüm tüm şiddet ve azametiyle geri dönüyor!. 
Kapak böyle olmalıymış.. *_*  Dövmeyi görmeliydik :/
Hani ne kadar öfkelenmiş olsanız da sevdiklerinize dayanamazsınız, ya da intikamı erteleyerek kendinizi tatmin edersiniz ya, İşte Thanatos'da tam olarak bunu yaptı. Regan'ı bulup evine, Grönland'a geri getirdikten sonra içindeki intikam alma dürtüsüyle savaşırken, bir yandan da binlerce yıldır hayali olan şeyin, babalık duygusunun kollarına doğru çekilerek içindeki öfkeyi ve intikamı erteledi. 
Salgın'da bu sırada tabi ki boş durmuyordu. Başarabildiği her yönden saldırdı ve bebeği ele geçirmeye çalıştı. Salgın'ın, kıyametin gelmesi üzerine ettiği vaatler yüzünden Than'a en güvendikleri bile ihanet etti. (ahh ihanet edenlerin ortaya çıktığı kısımlar da içim burkulmuştu )
 Öte yandan Aegis'ın karışan kafası da ayrı bir dert... 
Kısacası, acaba ne olacak diyerekten bir bölüm, bir bölüm daha.. Bitmesi bir iki gün sürmedi sanırım. (Evet kötü bir alışkanlığımı ifşa etmiş oldum. Regan'ın OKB si gibi benımde BS hastalığım var. Bölüm Sonunu görmeden kitabı bırakamıyorum -_- )  Ve inanılmaz etkilendim. Bilmiyorum okuyan herkes benle aynı fikir de mi yoksa bana mı özgü. Neyse, her şeyi ile mükemmel olan bir kitabı bitirmiş olmanın burukluğu içime oturmuş bir şekilde yazımı sonlandırayım bari.
Serinin bir sonraki kitabı ben meraktan çatlayıp Azagoth'un önünden geçemeden önce geldi ama henüz okuyamadım 😢 
Ha unutmadan ekleyeyim. Evet çevirmen değişikliği başlarda biraz belli oldu. Yanı sıra birçok harf ya yanlış basılmış ya da eksikti ama hikayenin güzelliği ve konunu çekiciliği bunları görünmez kıldı :) 
Raseph'i okumak için sabırsızım 😍
Herkese Keyifli Günler ^^

Puanım: