23 Mayıs 2015 Cumartesi

KARA KIŞ BEYAZ DÜŞ - FATMA ERDEK


Yazar : Fatma Erdek
Sayfa : 400
Yayın evi : Ephesus
Tür : Edebiyat
*****
"Ne kadar süreyle olursa olsun, bazen bir yudum nefes, bir avuç mavi ve bir tutam özgürlük, bir ömre bedeldi."

Almamın üzerinden geçen koca bir sene ve okumuş olmamdan sonra geçen aylar.. 
Yazarı kişilik olarak çok sevip takip etmeme rağmen kitabını okumak bir türlü nasip olmamıştı. Geçen sene ki fuarda ( 12. Bursa Kitap ve Eğitim fuarı yazıma Buradan! ulaşabilirsiniz ^^ )imza gününe denk gelince fırsat bu fırsat dedim ve Kara Kış Beyaz Düş kitabını aldım. Bu arada kendisiyle de tanışmış oldum tabi. (: Gerçekten çok tatlı ve samimi bir insan. Kanımın hemen kaynadığı sınıfa giriyor yani. ^^ 
Ben tarz olarak uçuk kaçık fantastik, gerçekle alakası olmayan ve dram barındırmayan kitapları daha rahat okuduğum için, bu türe kendimi hazır hissedinceye kadar kitabi elime alamadım. Anlatılanlara dayanarak değerli bir eser olduğunu biliyordum ve çar çur etmek istemedim. Nitekim elime aldım ve bırakamadim. O kadar bağlayıcıydı ki. 
"Büyüdükçe, küçülüyordum. Yoksunluğum artıyordu. Kaç yaşına gelmiş olursa olsun, içimdeki mahzun kız, babasını özlüyordu."

Kitap Zeyneb'in hakim olarak Erzurum da bir köye atanması ve orada akgül isimli bir genç kızı yanına yardımcı almasıyla başlıyor.  Hem geçmişe; Zeyneb'in çocukluğuna, genç kızlığına sürüklüyor sizi hemde bu gününe Akgül'e bağlıyor. Aslında aynı anda birçok anı paylaşan bir kitap. Yazar olayları harika bir örgüyle bütünleştirerek tamamlamış.

"Belki bir tür yüzleşmeydi bu. Ama ne ile yüzleşme? Kendimle? Geçmişle? Ölümle?"

Zeynep, Akgül'de kendini bulur, çünkü ayni kaderi paylaşıyorlardır. Zeyneb'in geçmişte onu anlayacak, derdini anlatacak kimsesi yoktur ama Akgul için Zeynep can yoldaşı, dert ortağı ve sığındığı limanı olur. Hikayeleri aşkları hayatları acıları ve göz pınarlarını zorlayan buruk mutlulukları.. 
Hele bir sahne vardı ki.. Bilmiyorum belki oraya kadar soluksuz okudum ve heyecanımı, gerilimimi ancak o noktaya kadar taşıyabildim. Ama tam o anda, o satırlarda kitaba ara verip, sanki Güven Binbaşı'nın sesinden dinlermiş gibi açıp bu türküyü dinledim..

 "Her bulanık su, bir süre sonra durulur... Her fırtına bir süre sonra yorulur... Her yangın bir an gelir, soğur. Geride izler kalmaz mı? Kalır elbette... Çamurdan bir yatak, kırık dallar, kıraç bir toprak..."

Kitabın kapağını kapattığımda dakikalarca öylece oturdum diyebilirim. Hikayenin bıraktığı etkiyi hissetmek ve kendi içimde tekrar gözden geçirmek için... 
Şimdilerde bu türküyü nerede duysam kitap geliyor aklıma. Harika bir bağlantı olmuş. Şuan bile yazarken şarkı da fonda çalmaya devam ediyor (: 
Bizden, içimizden, hep yaşanan ama fark edilmeden hazmedilen, ortaya çıkmadan yok olan hayatlar.. Anlatsam daha satırlarca şey yazabilirim. Ama ne kadarı yeterli olur bilemem. 
Kitap içeriğine fazla değinmeden yapılan enteresan bir yorum oldu ama o kadar etkileyici bir kitap, konu ki.. Herkesin okuyarak tatması fıkrındeyim ^^ İlk fırsatta yazarın diğer kitapları da alıp okumak istiyorum. 
Ellerine, kalemine ve yüreğine sağlık :) 
Herkese Keyifli Günler!.. ^^

 Puanım:




15 Mayıs 2015 Cuma

ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR 1 - KEMİKLER ŞEHRİ (Film Yorum)

  

Yönetmen : Herald Zwart
Tür : Aksiyon, Macera, Romantik, Fantastik
Senaryo : Jessica Postigo
Yapım Yılı : 21 Ağustos 2013
Ülke : ABD
Süre :  130 dakika
Oyuncular : 
Lily Collins

Jamie Campbell Bower

Robert Sheehan

Kevin Zegers

Lena Headey

Aidan Turner

Jonathan Rhys Meyers

 *****

Filmi çekilmiş olan kitaplarda, önce kitabi okumak gibi bir alışkanlığım var ve Küller Şehrini bu kadar geç izlememde ki etken kitabi okuyamamış olmamdı. Kaç kez kıyısından geçtim ama dur dedim, izleme..
Ama ne oldu? Kitap bitti ve ben ayni gece filmi izledim. (Yorumuma Şu! linkten ulaşabilirsiniz ^^ )
Film, kitabı okumamış biri için harika olabilir. Ama kitapta anlatılan şekliyle hayal edilen karakterlere birilerini yakıştırmak çok zor oluyor. Tabi ki bende de öyle oldu. Kitabı okumadan önce filmi izleseydim bu kadar hayal kırıklığı yaşamazdım sanırım. Öncelikle Jace hiç hayal ettiğim gibi değildi. (Hayal ettiğim gibi biri var mı? o bile meçhul ya neyse. ) Volturi olmak yakışmıştı ama Jace olmak... :P Yine de hakkını yemek istemem. İdare ederdi (:
 Clary de öyle. :P Kısaca karakterlere alışayım derken, başka konular patlak vermeye başladı. Çoğu kısımda kitaba bağlı kalınırken-ki bazı replikleri karakterle birlikte söyledim neredeyse. Bazı yerlerde de -nasıl olur. Bu kısım böyle olmamalıydı, demekten kendimi alamadım. Ve En merakla beklediğim kısımlar yoktu. -_- Nerede benim vampir motosikletlerim :'( daha pek çok eksik, hayal kırıklığı yaşadım. Hele sonlara doğru bir spoiler yedim ki aman Allah'ım >_< benim gibi önce kitap sonra film diyenler dikkat! ilk üç kitabı okumadan izlemeyin. İstemsizce hevesi kaçıyor insanın. 
Kitabın yorumunu yaptığım için film konusunda detaylara girmeyeceğim. Konu birebir aynı ilerliyor çünkü. 
Filmin en sevdiğim kısmına gelirsem, tabi ki kitapta olduğu gibi; iblis efendilerin bir numaralı ismi Magnus Bane bölümleriydi. 
Karakter için Godfrey Gao seçilmiş ve tam isabet olmuş. mükemmel bir uyum. Hayran kaldım ^^
Kedi gözlerine yandığımm *_* 
Dediğim gibi serinin devamını okuma sebebim olabilir. çok sevdim kendisini ^^ (:
Benden Bu kadar. İçimde kalan herşeyi söyledim sanırım. Dediğim gibi bunlar kendi fikirlerim. Filmi tekrar izleyebilirim. Güzel ve etkileyiciydi ama kitapla kıyaslamaya kalktığımızda çok sönük kalır. 
Filmin trailerı ve izleme linklerini de ekledim.

 Trailer;


 Ve Filmi Türkçe dublaj izlemek için;

Ve benim gibi orjinal dil tercih edenler BU! linkten izleyebilir ^^

Herkese Keyifli Günler ^^




14 Mayıs 2015 Perşembe

KEMİKLER ŞEHRİ - CASSANDRA CLARE (Ölümcül Oyuncaklar I )


Orjinal Adı : Mortal Instruments - City Of Bones
Yazar : Cassandra Clare
Sayfa : 580
Yayın evi : Artemis Yayınları
Çeviri : Selim Yeniçeri
Tür : Fantastik, Paranormal,
Seri Sıralaması : 
1 - Kemikler Şehri
2 - Küller Şehri
3 - Camlar Şehri
4 - Düşmüş Melekler Şehri
5 - Kayıp Ruhlar Şehri
6 - Cennet Ateşi Şehri
*****
Hiç uyumadım.
Zorlu bir görevi düşünmek ve 
Becermek arasında geçen sürede yaşanır zaten, 
Ürkünç karabasan, çileli düş...
İnsan dehası ve 
Ölümcül oyuncaklar,
Mecburi bir işbirliği başlatır ve insanın devleti,
Aynı küçük bir krallık gibi, yaşar iç savaşı.
- William Shakespeare, Julius Caesar
Kitaba ilk sayfadan vurulmak deyimini bana yaşatan cümlelerle yazıma başlayayım. (Shakespeare minicik bir düşkünlüğüm var da ^^ ) Gel gelelim kitabımıza; gerçekten anlatılanlar kadar varmış hatta daha fazlasıymış. İlk sayfalarda, yok efendim farklı bir dünyaya adım attım ben bu yeni türleri kaldıramam falan demedim direk kaynaştım. İlk kitap olmasına rağmen anlatım, tanıtım vs hiç yormadı. Farklı karakterler, farklı türlerle bezeli inanılmaz ve harika bir kitaptı.
 Görür görmez sevdiğim şey ise vampir motosikletleri oldu. Bende istiyorum. >_<  
Ve ve kitaptaki favorim, ilk satırdan vurulduğum isim.. Magnus Bane *_*  Sırf o bile serinin devamını okumam için yeterli bir teşvik olabilir. ^^

"Yaşamları mum alevi kadar parlaktı, tabii söndürmesi de en az mum alevi kadar kolaydı."

Clary Fray arkadaşı Simon ile gittikleri Pandemonium Kulüp de, kendinden başka kimsenin göremediği bir cinayete tanık olur. Esrarengiz olaylar bununla son bulmaz. Aksine, bu bir başlangıçtır. Olay sonrasında onu takip eden sevimli ukala ve çokça kendini beğenmiş çocuk, yani Jace Wayland, onun için bilmediği bir yaşamın, gölge avcılarının dünyasının kapılarını açacaktır.  Hayal edemeyeceğiniz yaratıkların, Nefilim adı verilen yarı meleklerin, iblis efendilerin, perilerin, kurt adamların ve vampirlerin olduğu akıl almaz bir dünya ve hepsi dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Görmemizi engelleyen şey ise zihinlere koyulan bir çeşit perde, kullandıkları mühür ya da sihir.
 Clary karşılaştığı bu yeni gerçeklikte aslında Gölge avcısı olan annesinin sakladığı ölümlü kupayı bulabilmek ve Valentine i durdurarak ondan annesini kurtarabilmek için büyük bir mücadeleye girecektir. Aşkı için seçimler yapmak zorunda kalacak ve bu süreçte, dahil olduğu yeni dünyayla ilgili pek çok şey öğrenecektir.
Her sayfası soluksuz bırakan bir kitaptı. Bu zamana kadar okumadığım için kendime isyan ettim. Neyse ki çok geç değil. Şimdi serinin tadını doyasıya çıkarabilirim ^^
Herkese Keyifli Günler..






8 Mayıs 2015 Cuma

BizimKitap Evi - Kitap Alışverişim ^^

Yeni bir alışveriş yazısı ve yine ben. 
Aslında bu aralar epey kitap aldım, hatta erken doğum günü vesilesiyle harika bir seriye bile kavuştum.  Hiçbirini yazmadım kendime saklamak istedim. Sanırım kıskandım. -_-
 Ta ki bu alışverişime kadar. 
Facebook'ta takip ettiğim bir kitap evi var. BizimKitap Evi (profile, isme tıklayarak ulaşabilirsiniz) Harika ve orijinal kitapları uygun fiyata ayağımıza kadar getiren bir yer. Daha önce de alışveriş yapmıştım. O zaman nasıldı pek hatırlamıyorum ama bu kez ki kampanya süperdi. Tek kitap 9.90 üç tane alırsan 20 TL. Bende istediğim kitaplardan 6 tane seçerek sipariş verdim. Parayı Vakıf Bank ATM lerinden yatiriyoruz. Biraz zorlu bir süreç oldu benim için. Çünkü işten geç çıkıyorum. Ve bir yaşıma daha girdigim konuya gelirsek, Akşam beşten sonra da eft yapamıyormuşuz. Bi Dünya yol gidip eli boş dönmek felaketti. >_<  Neyse efenim, sonra ben internet üzerinden yapayim dedim. Bu kez de Garanti bankası beni zora soktu. Yok iban yetersizmiş, yok TC, yok telefon vs vs vs...

Uzun lafın kısası, sonunda başarıp dün ATM den (nihayet) yatırdım parayı ve bugün sabah saatlerinde elimdeydi. Gerçekten çok hızlı geldi ve kitaplar çok temiz, zarar görmeden elime geçti. Gönderim hizi için BizimKitap Evine teşekkür ederim. Sizde uygun fiyatla kitap almak isterseniz profili takip edebilirsiniz. Ben gerçekten güzel bir kampanyaya denk geldim.
Gel gelelim zurnanin zırt dediği yere. Herşey güzel hoş ama Aras kargonun ücretlendirmesi beni hayrete düşürdü. Küçücük pakete 16 tl kargo ücreti istediler. Normalin çok üzerinde geldi bence. Diğer kargolar da kapıda ödeme yapınca bile o kadar bir fiyat tutmuyor. Aras kargo beni şaşırttı. Farklı bir firma olsaydı yine aynı mı olurdu? sorusuyla başbaşa kaldim diyebilirim. :\
Bunun dışında kitaplarıma kavuştuğum için çokça mutluyum ^^ 
Herkese Keyifli Günler... ^^



5 Mayıs 2015 Salı

Mim - Bir Kitap Olsaydım (:

Bu sanırım en tatlı mimlerden ve en tatlı insanlardan biri beni mimlemiş *_* Bir kitap olsam kendimi Kütüphanemden Kitap Manzaralarına armağan edebilirdim (Kitaplardan soğuyacak sayemde :D )  Tabi, önce bir bakalım benden nasıl bir kitap olurmuş. :P

Adım;
Uzun bir isim olmasın, kısa ve öz olsun isterdim. Ama alakasız da olmasın. Tek kelime ama tüm kitabı hatırlatabilecek bir şey :P (o nasıl bir kelimeyse artık :v )

Kapağım;
Siyah üzeri kırmızı yazılar yada Telepati kitabının kapağı gibi olabilir. İçeriğini yansıtan, gizemli ve merak uyandırıcı. (: 

Arka Kapak Yazım;
Uzun uzadıya yazılsın istemem. Bazı arka kapakları okuyunca kitaba gerek kalmıyor gibi. Bilgi veren bir şeyler olsun ama verdiklerinden çok daha fazlasını saklayan.. Birilerinin övgüleri de olmasın. Her okuyan beni kendisi övsün ^^

Önsözüm;
Ben önsöz okurum ama çoğu kişi es geçer. Beni es geçmesinler diye minik bir satir olsa yeter. :) 

İçeriğim;
Fantastik olayım. İşgal edilmiş dünyalar ve umudu tükenmiş insanlar olsun. Kurtuluş için çabalansın ve hareket hiç eksik olmasın. Her sayfamda bir olay olsun. Okuyan kişi olaylarla sürüklenip beni elinden bırakamasın. Ve finalim, okuyan kişinin, kapağımı kapattığında yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ya da hüzünlü bir vedayla bana içten sarılmasını sağlasın. Nasıl böyle bittiğimle ilgili bir kaç tane de sitem fena olmaz hanı :D 

İyi ki benden kitap olmamış. Kendi elime düşsem yakarım o finali :D Her zamanaki gibi ben kimseyi mimlemiyorum ama isteyen herkes yapabilir ^_^
Herkese Keyifli Günler ^^

3 Mayıs 2015 Pazar

KARANLIĞIN AYAK İZLERİ - TESS GERRITSEN

"Kördüğüm," diye düşündü Berly. "O benim için endişeleniyor, ben de onun için. Kaldı ki ikimiz de Tavistock'uz, yani ikimiz de yenilgiyi kabul etmeyiz."
 Orjinal Adı : In Their Footsteps
Yazar : Tess Gerritsen
Sayfa : 320
Yayın evi : Martı Yayınları
Çeviri : Cumhur Mısırlıoğlu
Tür : Macera, Gerilim, Polisiye
*****
Polisiye, gerilim kitaplarını gerçekten çok seviyorum. Her yeni kitapta bu sevginin haklılığına daha çok inanıyorum. Olayları, mantığı çözmeye çalışmak, klasik bir tabirle katilin aslında uşak olduğunu öğrenmek için daha hızlı okumak ve elinden bırakamamak.. Gerçekten harika bir duygu. Tess Gerritsen'ın bu konuda uzman bir yazar olduğunu biliyorum. Farklı kitaplarını okumuş pek çok arkadaşım onun için çıldırıyor. Ben de hep istemiştim ama ilk kez kısmet oldu. Gerçekten anlatılanlar kadar varmış, hatta daha fazlasıymış. Yeni Tess kitapları almamın vakti gelmiş sanırım (:
"Dünyada olduğu gibi cennette de beraberiz."
Beryl, birkaç saat sonra başlayacak olan sıkıcı toplantıyı unutmaya çalışırken atını sürekli mahmuzladığının farkında bile değildir. Gizli teşkilatta uzun yıllarını harcadıktan sonra emekli olmuş amcası ve onun eski ajan yada diplomat olan emekli arkadaşları.. 
Kardeşi bu davetlerdeki tek dayanağıdır. Bu eziyete dahil olmadan önce keyfini çıkartmak için biraz daha hızlanır ve yola çıktığında bir arabayla çarpışmaktan kıl payı kurtulur ama bu beklenmedik olay karşısında şaha kalkmış atından düşmekten kurtulamaz. Karşısındaki yabancı dikkat çekici biridir ve amcasının arkadaşlarından biridir. O an farkına varamasa da hayatinin bundan sonrası için büyük rol oynayacaktır. 
Davet her zamanki gibi ilerlerken, konuklardan birinin boşboğazlığı ile iki kardeş kahramanca bir görev sırasında öldürülmüş olarak bildikleri anne babaları hakkındaki acı gerçeği öğrenirler. Anne babalarının bir ihanet sonucu bu hale geldiklerine inanmayan kardeşler olayı ortaya çıkarmak ve gerçeği öğrenmek için Paris'e gitmeye karar verirler. Daha ayak bastıkları anda bu birilerinin dikkatini çeker ve kendilerini kontrol edemedikleri olayların içinde bulurlar. 
Gerçeğin peşinde verilmiş bir savaş ve fedakarlıklarla dolu bir hikaye. Arka planda ise yıllardır kimsenin farkına varmadığı büyük bir kurgu ve işleyen bir düzenek..
 Sırlar çözüldükçe gerçekler ortaya çıkacak ve kimin dost, kimin düşman olduğu belli olacaktır...
Herkese Keyifli Günler.. ^^

Puanım: